Edebiyatta İyi Nedir?

(Edebiyatta İyi Nedir?; Umran Dergisi, Sayı 181, Eylül 2009, sf.78-79)


Zevklerin ve renklerin tartışılmayacağını söyleriz. Hele mevzubahis edebiyat gibi kişisel beğenilere, duygulara, düşüncelere hitap eden bir saha ise, genel-geçer bir “iyi” tasnifi yapmak bir hayli zordur. Meselâ dünya çapında iyi olarak kabul görülen eserlere “klasik” ismini veririz. Bu kitapların menfî mânâda tenkid edilmesi, onlara şöhretlerinden hiçbir şey kaybettirmez. Bilâkis onları tenkid edenler ayıplanır, anlamamakla suçlanır. Bunun yanısıra, ‘okumadım’ hatta ‘bir kere okudum’ demek bile yer yer ayıplanabilir. Zira onlar edebiyatın “iyi” leri olarak köşebaşına oturmuşlardır. Aynı şekilde kendi Türk edebiyatımızda da klasikler mevcuttur. Bu klasikler okul kitaplarında her öğrencinin tahsil etmesi gereken kitaplar olarak kabul edilmişlerdir. Buna mukabil “genel kötü” olarak vasıflandırılan edebiyat eserleri yoktur. Demek ki edebiyattan istenen, merak edilen ve ne olduğu hususunda düşünülen mesele”iyi’nin ne olduğu”dur. Bu sebeple bu yazıda iyi’yi tartışmaya açacağım.


Edebiyat Tenkidi

Vasat bir edebiyat okuyucusunun anlaması ve okurken sıkılmaması için temel tabirleri kabaca izah edelim. Sanatçılar ve feylesoflar geçmişten beri ‘sanat nedir?’ sualine cevaplar vermişler. Birbirine yakın olanların oluşturduğu, sanat üzerinde ortaya konulan anafikre “kuram (theory)” diyoruz. Bu birbirine yakın duran fikirler edebiyat sahasında “edebiyat kuramı” olur. Yine malûm olduğu üzere birbirine yakın duran edebî eserler de “akım (movement)” oluştururlar. Romantizm, realizm, naturalizm vs. hepimizin bildiği edebiyat akımları gibi. Yani birbirine yakın duran fikirlerin oluşturuduğu kuramlar, birbirine yakın duran eserlerin oluşturduğu akımlar üzerinde tatbik edilmiş oluyor. İyi veya kötü diye vasıflandırırken yaptığımız tenkid de, “eserlerin kuramları ne kadar temsil ettiği”ni muhakeme etmekten başka bir şey değildir.

AŞAĞIDAKİ BAĞLANTIDAN YAZININ DEVAMINI OKUYABİLİR VEYA YAZIYI İNDİREBİLİRSİNİZ:

Hiç yorum yok :