Yadırgamak, Yargılamak ve Yarlıgamak: Abdülbaki Gölpınarlı ve Divan Edebiyatı

(Yadırgamak, Yargılamak ve Yarlıgamak: Abdülbaki Gölpınarlı ve Divan Edebiyatı, Dil ve Edebiyat dergisi, Sayı 169, Ocak 2023)

Aydınlanmacı ve ilerlemeci politikaların yoğun olduğu, idealist ve milliyetçi olmanın şart koşulduğu memleketimizde kırklı yılların tam ortasına gelindiğinde bir kitap neşredilir: Divan Edebiyatı Beyanındadır. İçinde divan edebiyatı geleneğine dair zehir zemberek sözler. Şüphesiz bunların hiçbiri ilk kez dile getirilen şeyler değil. Ne ki sopayı tutup vuran en umulmadık el. Divan edebiyatını en iyi bilen isimlerden, eski Türk edebiyatı doçenti Abdülbaki Gölpınarlı. Divan edebiyatı öğretiminin gerekliliğini savunan kişi, şimdi tutup, lüzumsuzluğundan dem vuruyor. Ne oldu da böyle yaptı bu adam? Özellikle istihfaf ve istihkar dolu ifadeleri yenilir yutulur cinsten değil. Akabinde reddiyeler gecikmez. Orhan Şaik Gökyay “Bu da divan edebiyatı beyanındadır.” başlıklı yazısında divan edebiyatına yönelttiği suçlamaların bazılarını ele alarak geleneksel edebiyatı savunma pozisyonu alır. Gölpınarlı’nın bu saldırgan tutumunun altında birilerine “yaranma” olduğunu söyler. Vakıa Gölpınarlı’nın rejimin hoşuna gidecek neşriyat yaptığı ortadadır. Nitekim ondan önce, ilkokul öğrencileri için yazdığı Cumhuriyet Çocuğunun Din Dersleri’nde İslam’ı, Cumhuriyet Türkiyesi’yle yüzde yüz uyumlu ve inkılapları destekleyen bir din olarak algıladığı ve anlattığı vakidir. Ancak bir yalakalık ve yalancılık söz konusuysa, Gölpınarlı’nın yazdıklarında samimi olmaması iktiza eder. Ataç ise Gölpınarlı’nın, seçtiği kötü örnekler üzerinden divan edebiyatını kötülemesini, bu edebiyatı bilmesine ama sevmemesine bağlar. Arapça ve Farsça kelimelere savaş açan, okullarda Yunanca ve Latince okutulmasını talep eden Nurullah Ataç bile, “Ayıp derler senin bu ettiğine, Abdülbaki” der. Gökyay gibi fevrî değil, sitemkar bir üslupla karşılar mezkur kitabı. Kitabın yankısının unutulduğu, takriben yirmi yıl geçtikten sonra ise bu söyledikleri yüzünden pişmanlığını dile getirir Gölpınarlı. “İtiraf edeyim, gerçekten ayıptı”, “Yerilirdi ama öyle yerilmezdi”, “O benim dünümdü” der. 


AŞAĞIDAKİ BAĞLANTIDAN YAZININ DEVAMINI OKUYABİLİR VEYA YAZIYI İNDİREBİLİRSİNİZ:


Yadırgamak, Yargılamak ve Yarlıgamak: Abdülbaki Gölpınarlı ve Divan Edebiyatı

Hiç yorum yok :