("Arabesk Sözler, Anonim Halk Edebiyatı Türlerinden Sayılabilir mi?"; Dil ve Edebiyat dergisi, sayı 188, Ağutos 2024)
Her toplumda birtakım değerlere
bağlanışlarına göre gruplaşan ve genel kültürden ayrışarak gelişen kültür
grupları mevcuttur. Alt kültür adı verilen bu yapıları oluşturan ortak unsur
ister 60’lı yıllarda ortaya çıkan hippilerde olduğu gibi siyaset ve müzik,
ister 2000’lerin başında zuhur eden emolarda olduğu gibi kıyafet ve imaj, ister
motosiklet kulüplerinde olduğu gibi taşıt ve tarz üzerinde belirlensin;
neticede bunları bir arada tutan en kuvvetli saik hayata bakış açılarındaki müştereklik
ve uyumdur. Grup üyelerinin benimsedikleri müzik, giyim-kuşam, sloganlar, saç
şekilleri vs. bu hayata bakışını sembolize edip onları toplumun diğer
bireylerinden ayırır.
Ülkemizde uzun zamandır bir hayli
etkili ve oldukça geniş bir kitleye sahip olan bir alt kültür tabakası da
“arabesk” çatısı altında tanımlanabilir. Kökeni Fransızca “arabesque” olan bu
sözcük, imkansız aşk ve kötü yola düşme temalarına bolca ezilmenin,
aşağılanmanın ve yoksulluğun dahil edilerek drama seviyesinin üst perdede
cereyan ettiği sinema filmleri ve bu minvalde üretilmiş müzik parçaları için
kullanılagelmiştir. Arabesk kavramı, övücü ya da yerici bir mana ihtiva
etmediğinden ötürü, bu kültürü meydana getiren fertlerin dinlediği müzik ve
izlediği filmler için kullanıldığı gibi, sevdikleri ve paylaştıkları sözler
için de kullanılmaya müsaittir. Dahası; bu kültürü özümseyen kişiler için
kullanılan varoş, kırsal, hanzo, apaçi, keko vb. isimlendirmelerin aşağılayıcı
(pejoratif) bir niteliği haiz olmalarından ötürü bizzat kültür tabakasının
kendisini dahi “arabesk tabaka”, “arabesk sınıf”, “arabesk kültür” gibi nötr
değer içeren ifadelerle betimlemek, sosyolojik tespitlerde objektif
kalınabilmesine katkıda bulunacaktır. Bittabi “arabesk” burada tarafımızca
yapılan bir seçimden ibarettir; zira arabeskin dışında “damar”, “efkarlı” gibi
başkaca sıfatlar da tercih edilebilir. Yeri gelmişken altını çizmek gerekir ki
bu kültürü benimseyen insanlar sadece arabesk müzik ve film sempatizanlarından
ibaret değildir. Mesela bu kişi Orhan Gencebay değil de Fatih Kısaparmak veya
Ahmet Kaya da dinleyebilir; hatta hiç alakasız bir müzik zevki de olabilir. Toparlamak
gerekirse, “arabesk söz” denildiğinde demek istenenin ekseriyetle ezilme, kara
sevda, aldatma gibi dram gücü yüksek konuların teşkil ettiği olaylara ilgi
duyan kimseler arasında tedavülde bulunan sözler olduğu anlaşılacaktır.
AŞAĞIDAKİ BAĞLANTIDAN YAZININ DEVAMINI OKUYABİLİR VEYA YAZIYI İNDİREBİLİRSİNİZ:
Anonim Sözler, Anonim Halk Edebiyatı Türlerinden Sayılabilir mi?
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder