("Aynı Kapıya Çıkıyormuş Gibi Duran İfadeler"; Dil ve Edebiyat dergisi, sayı 185, Mayıs 2024)
Bir gün alışveriş merkezinin önünden geçiyorken genç bir kız telefonda yüksek sesle konuşuyordu. Belli ki birine kızgındı. Derken söylediği bir cümle kulağıma çalındı: "Beklemeyi de sevmem bekletilmeyi de." İçimden tekrar ettim dediğini. Bir insanın beklemesi ve bekletilmesi aynı şey değil miydi? Şayet aynı şeyse neden beklemek ve bekletilmek şeklinde farklı kullanımlar mevcut diye düşündüm. Bunu söyleyen kişi, bunları bilinçli bir biçimde mi kullandı bilmiyorum; ama üzerinde bir miktar kafa yorduktan sonra bu iki ifadenin aslında aynı kapıya çıkmadıklarını fark ettim. Nitekim bir şeyi ya da bir kişiyi beklemek, olumlu ya da olumsuz bir değer taşımıyor. Velev ki 14.00'da diş hekimine randevunuz var. 13.30'da varıp beklemeye başlarsanız salt bir eylem gerçekleştirmiş oluyorsunuz. Doktorun işi erken biterse sizi randevu saatinden önce odaya çağırabilecekleri gibi önceki hastanın işleminin beklenenden uzun sürmesi durumunda sizi içeriye randevu saatinden sonra da buyur edebilirler. Her halükarda beklemiş olursunuz. Ancak bekletilmenin söz konusu olabilmesi için içeri alınış vaktinizin 14.00'dan sonraya sarması gerekir. Bu da anormal bir durumun varlığına işaret eder. Mesela normal şartlarda bankadan içeriye girmeniz gerekirken güvenlik görevi tarafından durdurulmanız veya aracınızla eve giderken trafik polisi tarafından çevirmeye maruz kalmanız halinde de bekletilmiş olursunuz.
AŞAĞIDAKİ BAĞLANTIDAN YAZININ DEVAMINI OKUYABİLİR VEYA YAZIYI İNDİREBİLİRSİNİZ:
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder