("İslam Harfleri" Tabiri Üzerine, Dil ve Edebiyat dergisi, Sayı 164, Ağustos 2022)
Aynı coğrafyada ama harf inkılabından önce yaşayan biri olduğunuzu
ya da bugün yaşadığınızı fakat latin harflerinin Türkçede kullanıma girmediğini
hayal edin. Bir kanun, tez, makale ya da kitap yazarken veya okurken yapılan maddelendirmeler
ya da bir test sorusunun şıkları sizce hangi harflerle olurdu? Tabii ki Arap
harfleriyle. Peki, hangi sırada dizilirdi? Alfabeyi oluşturan harfler baştan
itibaren kullanılarak. Günümüzde temayül benzeşen harflerden birinin
kullanılmasıdır; yani c’ye benzediği için ‘ç’, ‘i’ ye benzediği için ‘ı’, ‘g’
ye benzediği için ‘ğ’ harfinin atlanarak "a, b, c, d, e, f, g, h, i..."
şeklinde gidiyor. İster atlanan harfler olsun ister olmasın harflerin diziminde
mutlaka alfabedeki sıraları esas alınıyor. O halde Arap harflerini
kullandığımız takdirde "elif, be, te, se, cim, ha, hı..." (ا، ب، ت، ث، ج، ح، خ) dizilişini yahut
Farsların bu alfabeye kendi sesbirimlerini (phoneme) ekleyerek "elif, be,
pe, te, se, cim, çim..." (ا، ب، پ، ت، ث، ج، چ)
biçiminde modifiye ettikleri sıra dizisini görmeyi beklerdik. Gelgelelim eski
harflerle yapılmış neşirleri incelediğimizde bu sıraya uyulmadığını;
maddelendirmelerin "elif, be, cim, dal, he, vav, ze, ha, tı, ye..." (ا، ب، ج، د، ه، و، ز، ح، ط، ى) şeklinde tertip
edildiğine şahit oluyoruz.
AŞAĞIDAKİ BAĞLANTIDAN YAZININ DEVAMINI OKUYABİLİR VEYA YAZIYI İNDİREBİLİRSİNİZ:
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder