Sezai Karakoç'un Tanıdık Hikâyeleri

(Sezai Karakoç'un Tanıdık Hikâyeleri; Umran Dergisi, Sayı 180, Ağustos 2009, sf.75)


“ Evet, mum, kendini, bir bakıma, yine kendisi olarak ve kendisi olmak uğruna tüketiyordu.”

(Meydan Ortaya Çıktığında; Sf.47)


Sezai Karakoç’u tanıyanlar, okuyanlar ve Diriliş düşüncesini bilenler, hikâyelerini ‘tanıdık’ bulacaklardır. Çünkü bu hikâyeler otobiyografik unsurlar ihtiva eden metinler olup, diriliş düşüncesinin tahkiye edilmiş halidir. Bu sebeple hikâyeler okunmadan evvel Karakoç’un hayatı ve diriliş düşüncesi hakkında tedkikat yapmak gayet faideli olacaktır.

Karakoç’un Diriliş Yayınları tarafından neşredilen iki hikâye kitabı mevcut: Meydan Orataya Çıktığında ve Portreler. Meydan Ortaya Çıktığında adlı kitabı kırk yedi sayfa olup, ismini kitaptaki en uzun hikâyeden almıştır. Beş kısımdan müteşekkil bu hikâye yürüyüş ile başlayıp dönüş ile sona erer. Bu hikâyeyi “Diriliş’in hikâyesi” olarak okuduğumuzda gayet mânâlı gelecektir. İz, Ölü, Ziyaret ve Kartal hikâyeleri ile birlikte kitapta toplam beş hikâye mevcuttur. Hikâyelerin muhtevası hususunda tek tek malûmat vermeye kültür-sanat kısmının mahdud sayfaları müsaade etmeyeceği için umumî olarak geçiyorum. Diğer kitabı Portreler, ismini bir hikâyeden değil, portre vasfı taşıyan on iki hikâyeden müteşekkil olduğu için almıştır.

AŞAĞIDAKİ BAĞLANTIDAN YAZININ DEVAMINI OKUYABİLİR VEYA YAZIYI İNDİREBİLİRSİNİZ:

Hiç yorum yok :