Aşkla 'Bir'lenmenin Sırları

(Aşkla 'Bir'lenmenin Sırları; Ayraç Dergisi, Sayı 41, Mart 2013, sf.73-75)


“Âşık olmanın şartı şudur: Mâşûk her neyi seviyorsa âşık da onu sevmelidir… Çünkü âşık bilir ki sevgilinin sevdikleri de sevimlidir.”
(22.Lem’a’dan)

Bazı kelimelerin bir dönem boyunca bir topluluk tarafından yanlış olarak kullanılması, o kelimenin işaret ettiği mananın değerini düşürmez. Çünkü mühim olan sözcüğün kendisi değil, işaret ettiği anlamdır. Örneğin vakt-i zamanında Mısır firavunu Tanrılık iddia etmiştir, buna karşın Allah Tanrılığından (ilâhlığından) bir şey kaybetmemiştir. Asıl problem, kelimelerin ağızlarda sakız gibi dolaşması neticesinde meydana gelir. Zira bir sözcüğün gereksiz durumlarda, lüzumsuz sayıda tekrarlanması, insanların zihninde taşıdıkları anlam ile hakikî mana arasındaki münasebeti zayıflatır. Meselâ konumuz olan aşk mefhumunun efradını cami ağyarını mani, spesifik bir tanımı olmamakla birlikte, önüne gelenin yorum beyan ettiği bir konu olması hasebiyle ucuzlatıldığını görüyoruz. Bundan dolayı, kavramın gerçekte ne ifade ettiğini veya ne ifade etmesi gerektiğini anlamak amacıyla geçmişte yazılmış eserlere dönmemiz icap ediyor.

Her dört bacaklı hayvana eşek demeyiz; hepsi hayvan ve dört bacaklı olmasına rağmen farklı niteliklere haiz olduğundan, at, eşek, köpek, inek vs. muhtelif adlandırmalara ihtiyaç duyarız. Aynı şekilde, birisinin bir başka kişiye, nesneye veya başka bir varlığa duyduğu kavuşma hislerinin tümünü aşk olarak tanımlamak hatalı olacaktır. Heves, arzu, tutku, şehvet, obsesyon, hırs vs. çeşitli sebeplerden ötürü bir şeyi, özellikle karşı cinsi istemeye yönelik tavırların hepsine aşk adını vermek, aşk’ın hakikî manasını sarsmaz, lâkin ahalinin algısında bozukluğa yol açar. Bundan dolayı, dinin manevî boyutunu en az amelî boyutu kadar da önemseyen ârifler ve hikmet sahipleri, hem bu duygunun gerçekte ne ifade ettiğini topluma unutturmamak hem de ehemmiyetini vurgulamak gayesiyle birçok yazı kaleme almışlardır.

AŞAĞIDAKİ BAĞLANTIDAN YAZININ DEVAMINI OKUYABİLİR VEYA YAZIYI İNDİREBİLİRSİNİZ:

Hiç yorum yok :