Türkçenin,
dünyanın en eski ve köklü dillerinden olduğu birçoğumuzun malûmudur. Türklerin
geniş ve farklı coğrafyalarda yaşamaları, dolayısıyla diğer kültürlerle
münasebet kurmaları neticesinde Türkçe, bünyesine değişik özellikler katmıştır.
Bu özellikler, söylenişte hususiyetlerinde kalmamış, kelime kadrosunun farklılaşmasına
kadar geniş bir yelpazede tetkik edilebilir. Elbette bu, bütün cihan
devletlerinde vuku bulan tabii bir durumdur. Kelime bazında etkileşimleri
zenginlik olarak addedenler olduğu gibi noksanlık olarak kabul edenler de mevcuttur.
Burada asıl önemli olan, kelime almak veya almamak değil, alınan ve kullanılan
kelimenin Türkçeleştirilip Türkçeleştirilmemesi meselesidir. Bugün dünya dili olan
ve dur durak bilmeksizin zenginleşen İngilizcenin bu tip kompleksleri
olmadığını ve her dilden aldığı kelimeyi İngilizceleştirdiği ayan beyan
ortadadır.
Önceleri
yazıya geçirilmek ve işlenmek hususunda pek zahmet edilmeyen, sonraları
kaideleri ciddi şekilde tesbit edilmekte ve lügati yazılmakta geç kalınan, daha
sonraları da içinde yabancı dillerden alınmış kelimeler var diye tasfiyeye
uğrayan talihsiz bir lisandır Türkçe. Bugün ayakta olmasının en büyük sebebi,
köklü bir medeniyetin yetiştirdiği büyük edebiyatçılar elinde işlenmesidir.
Dilimizin son zamanlarda yaşadığı bahtsızlık ise, tarihin bütün devirlerinde ve
diğer dünya dillerinde de görülen, ekonomik ve kültürel gücü yüksek devletlerin
dilleri nüfuzu altına girme problemidir. Bu bir problemdir, zira başta
İngilizceden olmak üzere dilimize nüfus eden kelimeler, bir kültürel ilişki
sonucunda doğal yollarla değil, dilin kendi mantığı göz ardı edilerek birebir
alıntı şeklinde olmaktadır. İşin acı tarafı, taklit ve özentinin sebebiyet
verdiği bu hadise karşısında tutunacak bir dalımız yok, çünkü geçmişle bağımız
olan ağacımızı harf devrimi ve kelime tasfiyesi baltaslarıyla kökünden keseli
yıllar oldu.
AŞAĞIDAKİ BAĞLANTIDAN YAZININ DEVAMINI OKUYABİLİR VEYA YAZIYI İNDİREBİLİRSİNİZ:
AŞAĞIDAKİ BAĞLANTIDAN YAZININ DEVAMINI OKUYABİLİR VEYA YAZIYI İNDİREBİLİRSİNİZ:
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder