"TÜRKİYE'NİN PROBLEMİ, MERKEZ ARAYIŞINI UNUTMASIDIR."
Söyleşi: Yunus Emre Tozal, M.Ali Çalışkan, Hamit Kardaş, Ekrem Sakar.
Çalışmalarınızı
okurken iki şey dikkatimize çarpıyor. Birincisi, ele aldığınız konuyu bir
kenara bırakmayıp seneler sonra da olsa üzerine bir şeyler ilâve etmek amacıyla
kenarda bekletmeniz. İkincisi ise yazdığınız hususlarda, kimsenin aklına
gelmeyen yahut herkesin kolay ulaşamayacağı türden kaynakları kullanmanız.
Bunlardan yola çıkarak çalışma rutininizden bahseder misiniz?
Emekli olmamın mecburiyeti çalışmalarımı istediğim düzeyde
yapmam içindi. Hepsini söylemeyeyim önümde çok sayıda çalışma var. Birincisi ‘Cumhuriyet
Türkiye’sinde Bir Mesele Olarak İslam’ın ikinci cildiydi. Onu bitirmiş olmak
beni epey iyi hissettirdi. Birinci cildi 2008’de yayınlanmıştır. Bir iki senede
ikinci cildi çıkarırım diye ümit ediyordum ama olmadı.
Hocam bu
kitapları hazırlarken nasıl bir metot uyguladınız? Böyle bir sorumuz vardı
zaten, yeri gelmişken soralım…
İlk kitaptan sonra dinlenmek için yaptığım çalışmayı teslim
ettim. Biraz Yakın Tarih, Biraz Uzak
Hurafe adlı bir deneme kitabım var. İlk baskısı 1998 tarihli. Ağır bir işe
girişmeden onu daha olgun bir hale getirmek istedim. Dün onu teslim ettim. Yayınevi
herhalde bir iki ay içinde çıkarır. Takvimini bilmiyorum. Önümdeki çalışmaları
sayayım, en azından kayda geçsin. Belki bitiremeyiz bunları.
İslamcıların
Siyasi Görüşleri, doktora tezimin ıslah edilmiş
halidir. Onun 2. ve 3. ciltleri olacak. Doktora tezi sırasında bu ciltlerin de
planlarını yapmıştım ama bir kısmını yazdım. 94’te bitirdim ben doktoramı, iki
çanta dolusu fişleri duruyor. Bugüne kadar diğer ciltlerini yazamadım.
Muhtemelen onunla başlayacağım şimdi. Sonra Din
ve Modernleşme Arasında diye büyük makalelerden oluşan bir kitap var. Onun
ikinci cildi olacak, önümde duruyor. Bir
Felsefeci Olarak Emrullah Efendi diye bir çalışma var. Babanzade, Bir Felsefe Dili Kurmak gibi bir eser olacak. Ulema Jön Türklüğü adını koyduğum bir
kitap olacak. Bu da ilmiye sınıfının geleneğinde pek olmayan muhalif
fikirlerin-siyasi muhalefet- çerçevesinde bir isim ya da ulemanın
ittihatçılaşması. Bunun etrafındaki çalışmaları içeriyor. Bunların her birisi
uzatmalar hariç beş altı aylık çalışmalarla bitebilecek çalışmalar. İnşallah
bitiririz bitiremezsek öbür tarafta bitiririz. (gülüşmeler…)
Çalışmalarınız
genelde bitmiyor, üzerinde sürekli yeni ilaveler yapılıyor. Yine öyle mi
yapacaksınız?
Bu kitapta, Cumhuriyet
Türkiye’sinde Bir Mesele Olarak İslam, bir bölümü İslami yayıncılığa
ayrılmıştır. O bölümün birinci yazısı tek partili yıllarda dini yayıncılık
üzerinedir. O makalenin ilk versiyonu 15 daktilo sayfasıdır ve 1985’te Toplum ve Bilim’de yayınlanmıştır. Şimdi
2016’dayız ve bu kitap da 100 sayfa oldu. Neredeyse bir kitap halinde... Müslüman Kardeşler Türkçeye Tercüme Edildi
Mi? diye bir başlık vardır aynı bölümde. Bunun ilk halin, 1992’de Dergâh
dergisinde yayınladım. Başlığı aynıdır. Orada 2,5 dergi sayfasıydı. Burada 50
sayfalık bir makaledir.
Biraz kafa çalışma tarzım da bu şekilde. Belki büyük bir
yük ama bundan şikâyetim yok. Yazdığım her satırı sürekli kafamda taşıyorum.
Kafamdan atmam mümkün değil. Bunun bana maliyeti çok yüksek tabii. Ama bu bir
yapı meselesi…
AŞAĞIDAKİ BAĞLANTIDAN RÖPORTAJIN DEVAMINI OKUYABİLİR VEYA RÖPORTAJI İNDİREBİLİRSİNİZ:
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder