Günlük konuşmalarımızda
meramımızı anlatamadığımız yahut muhatabımızın bize söylediklerini
anlayamadığımız zamanlar olur. Bazen de karşımızdakini anladığımızı zannederiz
fakat aslında yanlış anlamışızdır. Sözlü diyaloglarda yaşanan bu hadise yazılı
metinlerde; bilhassa soyut, derin ve çok katmanlı olanlarında daha sık yaşanır.
Hele bu, mecazlarla örülü ve farklı manalar çıkarmaya müsait kutsal, felsefî
veya edebî bir metin ise okuduğumuzu doğru anlamlandırmak pek çetin bir uğraş
gerektirir. Kısaca yazılı metinleri anlama ve anlamlandırma gayesine matuf
felsefî bir disiplin olarak tanımlayabileceğimiz hermeneutik, her zaman sınırlı
kalmaya mahkûm olan insan aklı için anlama açısından bir model çerçevesinde
geçmişten günümüze yeni yaklaşımlar getirmiştir.
AŞAĞIDAKİ BAĞLANTIDAN YAZININ DEVAMINI OKUYABİLİR VEYA YAZIYI İNDİREBİLİRSİNİZ:
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder