Tasavvuf düşüncesinin, anlayış ve terbiyesinin
işlendiği, derinleştirildiği ve merasimlerle yaşatılarak halka takdim edildiği
yerler olan tekkelerin mahiyeti ve tarihî seyri hakkında bugün araştırma yapmak
istediğinde kayda değer çalışmalara rastlamak mümkündür; lâkin zaman çarkı
geriye doğru çevrildiğinde dişe dokunur kitaplar bulmanın olanaksız olduğu söylenebilir.
Nitekim 1925’te çıkartılan “tekke ve zaviyelerle türbelerin seddine ve
türbedarlıklar ile birtakım unvanların men ve ilgasına dair kanun”un, tekkelere
dair olumlu şeyler yazmak hususunda caydırıcı olması hasebiyle bu kurumlar
hakkında yazılıp çizilenlerin geneli ya mevcut rejime bir tehdit unsuru sayıldığı
için manipüle edici nitelikte metinlerdi ya da cemaat-tarikat ayrımının dahi
yapılamadığı cehalet müsveddeleriydi. Piyasada ideolojik neşirler cirit atarken
nihayet 1977 senesine gelindiğinde, Türk-İslâm medeniyetinin yapı taşlarından
olan tekkeler üzerine ciddi, objektif ve ilmî bir kitap yayımlandı: Din
Hayat Sanat Açısından Tekkeler ve Zaviyeler.
AŞAĞIDAKİ BAĞLANTIDAN YAZININ DEVAMINI OKUYABİLİR VEYA YAZIYI İNDİREBİLİRSİNİZ:
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder